Şirketinizde ARGE Kültürü Nasıl Oluşturulur?

Ülkemizde bulunan pek çok şirkette Araştırma ve Geliştirme yani ARGE bölümü bulunuyor. Yılların vermiş olduğu ARGE Kültürü ve diğer etkenler ile birlikte artık ARGE günümüzün en öncü alanlarından biri olarak biliniyor. Şirketler ARGE alanına ağırlık vererek çok daha yüksek verimler elde edebiliyor. Sana ve Teknoloji Bakanlığının yapmış olduğu 5.02.2021 tarihli verilere göre ise ülkemizde tam 1229 tane ARGE merkezi bulunuyor. Bunun yanında tam 360 adet Tasarım Merkezi ve 87 adet de Teknoloji Geliştirme Bölgesi yer alıyor.

ARGE’yi Doğru Anlamak Gerekiyor

ARGE Kültürü olarak öncelikle ARGE’yi doğru bir biçimde anlamak gerekiyor. Bazı şirketler sadece ARGE teşviklerinden ve vergi indirimlerinden yararlanmak adına ARGE bölümü açıyor. Ancak bu tamamen yanlış bir harekettir. ARGE kendi içerisinde pek çok gelişim ve değişimi sağlamasına karşın bu şirketlerde sadece vergi indirimlerinin sağlandığı araç olarak görülüyor. ARGE Kültürü anlamında bu bakış açısını değiştirmek ve ARGE faaliyetlerine doğru bir biçimde bakmak gerekiyor. ARGE bulunduğu firmaya her anlamda gelişmişlik ve avantaj sağlayacağından dolayı gerekli özeni göstererek ARGE merkezleri yürütülmelidir.

ARGE’de Kısa ve Uzun Vadeli Olarak 2 Yol Vardır

Dünya genelinde ve ülkemizde şirketlerin açmış olduğu ARGE merkezlerinde 2 farklı yol izlenerek ARGE faaliyetleri izlenmektedir. Bu yolların birincisi olan kısa vadeli ARGE faaliyetlerinde şirketler daha kısa sürede sonuç elde edebilecekleri faaliyetlere yönelmektedir. Örneğin bir üründeki kusurun ya da hatanın giderilebilmesi için geliştirilen çözüm yolları kısa vadeli ARGE çalışmaları olmaktadır. ARGE Kültürü olarak bu kısa vadeli faaliyetler dünya genelinde son derece yaygındır. Bu ARGE faaliyetlerinde ürün üretimindeki hızlı ve kaliteli teknikler, yeni ürün tasarımları, mevcut ürünün geliştirilmesi gibi alanlarda büyük yollar kat edilir.

Diğer yol olan uzun vadeli ARGE faaliyetlerinde ise tam tersi olarak çok daha uzun sürelerde sonuçları ortaya çıkacak olan çalışmalar bulunmaktadır. Genel olarak uzun vadeli ARGE faaliyetlerini dünyaca büyük firmalar gerçekleştirmektedir. Kısa vadeli ARGE faaliyetleri çok kısa sürelerde kazancı etkileyebileceği için tercih edilmektedir ancak uzun vadeli ARGE faaliyetlerinde bu tam tersidir. ARGE Kültürü kapsamında uzun vadeli ARGE çalışmaları belki yıllarca sonuç vermeyecektir. Fakat bu faaliyetler artık meyvelerini vermeye başladığında oldukça büyük kazanımlar sunacaktır. Örneğin gelecekte değer göreceği öngörülen bir ürün, hizmet ya da teknolojinin bugünden itibaren geliştirilmeye çalışılması uzun vadeli ARGE faaliyetlerine örnektir.

ARGE Projelerine Önem Vermek Gerekiyor

ARGE projelerinde bazen istenilen sonucun elde edilebilmesi için ciddi yatırımlar ve yetkinlikler gerekiyor. Böyle durumlarda ise şirketler ARGE faaliyetlerine bütçe ayırma ve bu faaliyetleri sürdürebilme konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Özellikle bu noktada bilinmesi gereken şudur ki şirketlerin ARGE faaliyetleri olarak yapılabilir hedefler ve projeler ortaya koyması gerekiyor. Şirketin altından kalkamayacağı bir faaliyete girişmek zarardan başka bir şey getirmeyeceğinden dolayı buna çok dikkat edilmelidir.

Fakat dünyada pek çok örneğini gördüğümüz şirketlerin bir araya gelerek bir proje yürütmesi söz konusu olduğunda oldukça iyi sonuçlar elde edilebiliyor. İşte ARGE Kültürü de tam olarak burada etkili oluyor. ARGE faaliyetlerinin birkaç şirket tarafından ortaklaşa yürütülmesindeki en büyük avantaj bütçe ve işgücündeki düşüklüktür. Tek başına yürütülemeyen ya da devam ettirilemeyen ARGE projeleri ortak şirketlerce yürütmek daha akıllıca olacaktır. Ancak yine de bilinmesi gerekiyor ki aynı anda çok fazla projenin başlatılmaması ve yeterli kaynağın doğru kullanılması oldukça önemlidir diyebiliriz. Bütün bu durumların sonucunda gelişen ARGE Kültürü sayesinde çok daha başarılı ARGE faaliyetleri gerçekleşecektir.

Son Yazılar